• Cancel
    Filter
Filter

Ephemera, Engravings, Postcards, Books, Maps, Objects and Numismatics Auction

Items can be viewed in Burak Philately- Nisantasi office

  • Category: Book
Lot: 263 » Book

Nazenin IV ile Devr-i Alem, Rahmi M. Koç

2009 Amerikan Hastanesi yayınları, 482 sayfa

“17 Eylül 2004 günü 8 kişilik ekibiyle Kalamış’tan demir alan Nazenin IV, dünya turu için 28.276 deniz mili yol kat ederken Rahmi M. Koç elle yazılmış yaklaşık 3 bin sayfa not tutmuştu. Seyahatin ardından notlarını tasnif edip yeniden değerlendiren Rahmi M. Koç’un ilginç izlenimlerini derlediği kitap, büyük maceraya yaraşır biçimde A3 dev ebatlarıyla dikkat çekiyor.”

Details
Lot: 264 » Book

Silent World, Mustafa V. Koç

2016 New York, 159 sayfa

Ünlü Fransız deniz adamı ve kaşif Jacques Yves Cousteau'nun "Bir adam sebebi ne olursa olsun olağanüstü bir hayat yaşama şansına sahip olmuşsa, onu kendine saklama hakkı yok" özdeyişinin yer aldığı Assouline imzalı "Silent World Mustafa V. Koç" isimli kitapta, Mustafa Koç'un dünyanın çeşitli denizlerinde çektiği birbirinden renkli ve güzel fotoğrafları bulunuyor.
Kitap Mustafa Koç'un eşi Caroline Koç ve iki kızı Esra ve Aylin Koç tarafından arşivinde bulunan binlerce fotoğraf arasından tek tek seçilerek hazırlandı. Ailesi, dalmaya ve deniz canlılarının fotoğraflarını çekmeye olan tutkusuyla tanınan Mustafa Koç'un planları arasında olan dalış hikâyelerine ve çektiği birbirinden renkli fotoğraflara dolu kitabın çıkmasına da böylece ön ayak oldu.
17 yaşında Türkiye'nin denizlerinde dalış yapmaya başlayan Mustafa Koç', ABD'de aldığı lisansla dünyanın dört bir tarafına dalış turlarına katılmış ve olağanüstü bir sualtı arşivi yapmıştı.
Caroline Koç, kitabın girişinde eşi Mustafa Koç'un bu derin tutkusunu anlatırken, "Eşim Mustafa dalmaya aşıktı. Dalmak ona dış dünyadaki her şeyi unutturur ve tanıklık ettiği deniz altındaki eşsiz doğanın mutluluğunu yaşatırdı" diyor.
Aylin Koç kitap için, annesi ve kardeşiyle birlikte yazdığı önsözde, "Babamın iş hayatı çok katıydı. Tüm saatleri önceden planlanmıştı. O nedenle bir telefonla ya da toplantıyla kesilmeyecek olan deniz altındaki özgür dünyayı çok severdi" diyor. Kitapta Mustafa Koç'un "Her nefes alışımız, bize zamanın milyonlarca küçük andan oluştuğunu hatırlatıyor. Hayatın bize neler sakladığını bilmiyoruz, o nedenle her geçen saniye çok kıymetli" sözü de yer alıyor. (Cumhuriyet Gazetesi)

Details
Lot: 268 » Book

İstanbul Kış Günlüğü 1929 ve 1954, Cengiz Kahraman

Yapı Kredi Yayınları, 320 sayfa

Fotoğraf tarihçisi ve koleksiyoncusu Cengiz Kahraman’ın hazırladığı “İstanbul Kış Günlüğü 1929 ve 1954” konusunun tek kitabı.

Orhan Pamuk, bu kitap için haklı olarak şöyle diyor: “Benim gibi İstanbul’un ruhunun en çok siyah beyaz kış günlerinde ortaya çıktığına inananlar için enfes bir kitap.”

Bu kitapla hakkında büyük bir kütüphane oluşturacak kadar kitap yazılan İstanbul’un binbir yüzünden biri gözler önüne seriliyor. Soğuk iklim kuşağında yer almasa da arada bir yaşadığı şiddetli kışlarla da ünlüdür İstanbul. Kış nereden geliyorsa İstanbul’a kar da ona göre olur ama Orta Avrupa’dan, Balkanlar’dan, Karadeniz’in kuzeyinden geldiği zaman hayatı çekilmez kılar. Evler, yollar kar altında kalır. Yağan karla ve Tuna’dan Karadeniz’e akan oradan da Marmara’ya geçen buzlarla Haliç’in, Boğaz’ın bile donduğu olur. Bizans ve Osmanlı tarihçileri, İstanbul’un şiddetli kışlarını şehirde yaşananları da katarak kaydetmişlerdir. Şairlerin kışa, denizin donmasına şiirle tarih düşürdükleri, yürüyerek karşı tarafa geçişlerini anlattıkları şiirleri vardır.

Yakın dönem kışları arasında hafızalardan çıkmayan ve Boğaz da dahil her yeri her şeyi donduran 1929 ve 1954 kışları da yayın organlarında olabildiğince yer almış, kişilerin ve ailelerin fotoğraf albümlerinde, fotoğraf sanatçılarının arşivlerinde ölümsüzleştirilmiştir.

CengizKahraman’ın yayın organlarını tarayarak, kendi zengin arşivi yanında bazı özel arşivlerden de yararlanarak hazırladığı “İstanbul Kış Günlüğü 1929 ve 1954”, bu şehir için yazılmış çok özel bir tarih. (Yapı Kredi Yayınları)

Details
Lot: 271 » Book

Çağlar İçinde Antakya, Ataman Demir

2016 Ankara, 458 sayfa, Dafne Kitap

İ.Ö. 300 yılında başlayan ve günümüze kadar süren hikâyesi içinde mimarî ve kültürel mirası ile hâlâ yaşamakta olan eski bir kent Antakya. İmparatorların gözdesi olmuş, Antik Çağ'ın üç metropolünden biri. O çağlarda nüfusu birkaç yüz binlere ulaşmış, güzelliği ve halkının yaşadığı lüks hayat ile dillere destan olmuş, "Doğunun Kraliçesi". Havarilerin, Hz. İsa'nın öğretisini anlattıkları, ona inananlara ilk kez "Hıristiyan" dendiği mukaddes kent. Sokakları, kendine özgü nitelikteki avlulu evleri, bunların içindeki yaşam biçimi, tabii taş döşeli girift sokakları, kentin günlük yaşamına ait kesitlerin, yerinde yapılan rölöveler ve bunlara ait çok sayıda özgün fotoğraflarla zenginleştirilmiş bir eser Çağlar İçinde Antakya. Üç büyük dine mensup insanların beraberce yaşadıkları, inançların kardeş olduğu, bütün insanlığa örnek olacak hoşgörü, dostluk ve kardeşlik kenti. Antik Çağ'ın, şaşaalı yaşantısıyla ünlü bu metropolün yirmi üç asırlık serüven dolu hikâyesine ait gerçek ve doğru bilgilerin edinilebileceği bir başvuru kitabı.
(Tanıtım Bülteninden)

Details
Lot: 273 » Book

Hâtıra-i Uhuvvet: Portre Fotoğrafların Cazibesi: 1846-1950, Bahattin Öztuncay

359 sayfa

Portre fotoğrafların dayanılmaz cazibeleri bu kağıttan kayıtların insanın dış görünüşünün ve iç dünyasının tam kesişim noktasında bulunmalarından kaynaklanır. Gerek politika, gerek sanat ve gerekse bilim dünyasında iz bırakmış kişiler üzerine asırlardır yazılan ve basılan sayfalar dolusu biyoğrafiler, bu kişilerin portreleri eşliğinde çok daha okunabilir ve dikkat çekici hale gelirler. Bu kitapta kullanılan fotoğrafların önemli bir bölümü sahiplerinin imza ve ithaflarını taşıyor. Geçmişten günümüze kalan iki boyutlu ve kağıttan kayıtlara canlılık katan bu türden ilaveler onlara âdeta sonsuza dek yaşatacak bir ruh kazandırmaktadır. (Kitap Açıklaması)

Details
Lot: 274 » Book

Assurlular Dicle'den Toroslar'a Tanrı Assur'un Krallığı, Kemallettin Köroğlu, Selim Ferruh Adalı

2018 İstanbul, 463 sayfa

Assurlular Dicle’den Toroslar’a Tanrı Assur’un Krallığı

Assur kenti ve adını bu kentten alan krallık, MÖ 2. binyılın başlarında Kuzey Irak’ta, Dicle Nehri kıyısında kurulmuş ve MÖ 7. yüzyılın sonlarına kadar yaklaşık 1400 yıl neredeyse kesintisiz biçimde varlığını sürdürmüştür. Assur kral listeleri, bazı belirsizlikler olmakla birlikte, önce 1000 yıldan uzun süre Assur’da (Kalat Şerkat) sonrasında ise Yeni Assur Dönemi boyunca sırasıyla; Kalhu (Nimrud), Dur-Şarrukin (Horsabad) ve Ninive (Koyuncuk) gibi başkentlerde hüküm süren kralların adlarını içermektedir. Assur bu yönüyle, Önasya’da yönetim biçimini ve kurumlarını en uzun süre devam ettiren devletlerden biridir. Mezopotamya’da MÖ 4. binyılda şekillenen, Sümerlerin ve Akkadların katkısıyla gelişen devlet modeli, uzun tarihsel süreç boyunca Assurluların katkısıyla olgunlaşmıştır. Yeni Assur Krallığı’nın köklü Mezopotamya uygarlıklarından aldığı birikimle oluşturduğu bu model, krallık anlayışı ve saray planı, birimleriyle birlikte Önasya’da Assur sonrasındaki bütün krallıklar ve imparatorluklar tarafından benimsenmiş ve birçok yönüyle taklit edilmiş gözükmektedir. (Yapı Kredi Yayınları)

Details
Lot: 276 » Book

Boğaz'ın Beş Efendisi, Lüfer, Palamut, Levrek, Tekir ve İstavrite Dair, Artun Ünsal

2010 İstanbul, 191 sayfa

“Boğaz’ın Beş Efendisi”

Lüfer, Palamut, Levrek, Tekir ve İstavrite Dair

Artun Ünsal, Boğaz’ın Beş Efendisi’nde balıkları anlatıyor bize: Boğaz’ın sultanı lüferi, onsuz Boğaz’ın öksüz kaldığı palamutu, hunhar bir balık olan levreği, barbunyayı aratmayan tekiri, Boğaz’ın sadık yâri istavriti… Boğaz’ın bu ‘beşibiryerde’si, tarih boyu bizi beslemenin, damağımızı şenlendirmenin yanı sıra alışkanlıklarımıza, kültürümüze, başka bir deyişle, genlerimize dek işlemiştir. Çilingir sofralarından ziyafetlere, yoksulların masasından seçkinlerin mutfağına, daima aranan ‘derya kuzuları’dır. Dahası, musikimize, resmimize ilham veren, edebiyatımızda –şiirlerde, öykülerde, romanlarda– sözü edilen Boğaziçi’nin, eskiden olduğu gibi bugün de en sevilen ve pişirilmesi bile başlı başına bir sanat olan balıkları arasındadır. (Yapı Kredi Yayınları)

Details
previous
Go to Page: / 1
next